Kürek günlükleri: ses kayıt cihazının ölümü
- semintunali
- Jan 9
- 1 min read
25 Aralık 2024, Çarşamba
Ses kayıt cihazım sular altında kaldı. Kaydımın sonunda gelen lıkır lıkır dalga seslerinden içeri dolan suyu anlayabiliriz. O gün ekipten Doğukan'la birlikte iki çifte ile suya indik. Bilgi Üniversitesi’ne doğru gittik, dönüşü de adaların oradan yaptık ve 45 dakikada iskeleye geri döndük. Alışıldık sesler dışında bir sese rastlamadım. Kürek çekerken tek tük konuştuğumuz için küreklerin suya girişi, suyun şırıltısı ve oturakların raylar üzerinde gidip gelmesini kayıttan net bir şekilde duyabiliyorum. Zaten kürek çekerken de neredeyse sadece bu sesleri duyuyorum. Belli bir ritimde. Oturağın öne gidişi, su şırıltısı, oturağın geriye gidişi. Oturağın öne gidişi, su şırıltısı ve oturağın geriye gidişi…nefes al, nefes ver. Etrafta ise yine bir uğultu var. Adaların orada ise uzaktan kazların sesleri geliyor. İskeleye doğru giderken, Halıcıoğlu köprüsünün altında motor uğultusu iyice artıyor. Bir yolcu motoru da bize doğru yaklaşıyor, Koç Müzesi tarafından Sütlüce’ye doğru gidiyor. Onun sesi bir helikopterin sesine benziyor. Pat pat motor sesi etrafa yayılıyor. Biz iskeleye yanaşmak üzereykense motorun çıkardığı dalgalara yakalanıyoruz. Dalgayı önden aldığımız için içerisi su doluyor. Eyvah seslerimi Tascam biraz yakalamış. Sonra hışırtılar. Ve kapanış.

Comments